KARA KOYUN
Anadolu'da bir dağ köyü... Bir çoban vardı bu köyde: Mustafa. Mustafa'nın kavalı, dört bucağa ün salmıştı. Çaldığında, sesi; ovalara, dağlara yayılırdı. Bir de ağa vardı o köyde. Dediği dedik bir ağa. Mal mülk sahibi; asıl serveti ise kıızı. Güzellikte üstüne yoktu Ayşe'nin. Gözlerinin yeşilini çamlarını koyusundan, teninin beyazını pınarların durusundan, saçlarının ışıltısını kestanenin yanar dönerinden almıştı.
Mustafa, yangındı Ayşe'ye. Çoban aşkı bu !
Kime döksün derdini? Kavalına, sürüsüne anlatır. Sürüsündeki kara koyun, Mustafa'nın baş dostu. Ona dökerdi içini: