“İslâm’ın çağı, İslâm’ın uyanışı, yeniden İslâm’a” gibi ifadeler, yalnızca XV hicrî asra teklif edilen isimler değil, aynı zamanda İslâm’ın yeniden anlaşılmasının, yeni baştan keşfedilmesinin işaretleridir. Bu keşif, bu anlayış ve yöneliş hareketi içinde İslâm Hukuku da nasibini almaya başlamıştır. Daha dün ölü hukuk sistemleri içine itilmek için hususî bir gayret mevzuu olan İslâm Hukuku bugün, yalnız İslâm dünyasında değil, bütün ilim dünyasında tedkik mevzuu hâline gelmiş, canlı bir hukuk olarak mukayeseli araştırmalarda taraf olmuştur.
Elinizdeki kitap bu büyük ve mukaddes hukuku, milletimizin okuyan kesimine tanıtmak için yapılmış bir minyatür mâhiyetindedir.