1949'daki kuruluşundan günümüze Avrupa Konseyi, bölgesel düzeyde insan haklarının korunmasının en ileri örneklerinden birini vermektedir. Bu çerçevede 1959'da Konsey bünyesinde bir Komisyon ve Divan olarak göreve başlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1998 yılında bugünkü hâlini almıştır. Mahkeme, yargı yetki alanındaki birey ve birey gruplarının temel hak ve özgürlüklerini üye devletlerin kamu gücünden kaynaklanan ihlallere karşı koruma görevini sürdürmektedir.
Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile inişli çıkışlı ilişkisi, kuruluşundan beri hem iç kamuoyunda hem de Avrupa Konseyi nezdinde tartışmalara konu olmuştur ve hâlen de sıcak gündemini korumaktadır. Buradan hareketle kitabımızda AİHM nezdinde Türkiye açısından en çok tartışma konusu olan haklar ve konular incelenmiştir. Haklara getirilecek kısıtlamaların sınırlandırılması, din ve vicdan özgürlüğü, kadına yönelik şiddet, adil yargılanma hakkı, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü ve ayrımcılık yasağı konularındaki çalışmalarımızın Türkçe insan hakları yazınına katkı sağlamasını umuyoruz.