Aydın, tek kelimeyle, içinde bulunduğu tarihsel ve toplumsal mekanda kendi “insanî konumu”nun bilincinde olandır. Bu bilinç, cebrî ve zorunlu olarak ona bir sorumluluk vermiştir.
Aydın, özbilinç ve sorumluluk taşıyandır. Kimi zaman okumuş olmayan biri, okumuş olandan çok daha güçlü bir rol oynayabilir. Öyle ki ansızın geri bir sömürge aşamasından oldukça ileri, bilinçli ve devingen bir aşamaya sıçrayan toplumlara ilişkin bütünsel bir araştırma, bu hareketlerin önder ve sorumlularının, bu bilimsel, toplumsal ve devrimci önderlik rolünü üstlenenlerin çoğunlukla entelektüel olmayan çehreler olduğunu göstermektedir.