Edebiyatı en güzel bir şekilde tanımlayan “ayna” metaforundan hıareketle ismini “Aynaya Yolculuk” koyduğumuz bu kitap milli kültürümüzün, devlet ve siyaset anlayışımızın, medeniyet ve dünya görüşümüzün kozmik odasına yani kültür, düşünce ve estetik dünyamızın cinler âlemine bir yolculuk denemesidir.
Bu yolculuk klasik edebiyatımızın kristal aynasının maverasına geçerek bugünün münevverleri ve yolunu arayan genç nesiller ile birlikte kültür şehrimizin sokaklarına, evlerine, mescitlerine, eğlence mekânlarına, savaş meydanlarına, köşklerine, saraylarına, mektep, medrese, han, hamam, çarşı pazarına düşünce ve hayâl dünyasında gerçekleştirilmiş bir ziyaret ve bu büyük medeniyetin kurucuları olan ecdadımızın asil ruhları ile bir buluşma çabasıdır.
Başta Edebiyat: Sözün ve Anlamın Esrarlı Yolculuğu olmak üzere; Divan Şiirinde Şehir Kültürü; Nef’î’de Şiir ve Sanat Felsefesi; Fuzulî’nin Kasîde-i Kalemiye’sinin Şerhi; Şeyh Galib’in Gurbete Yuvarlanmış İncisi; Divan Şiirinde Şarap Metaforları; Nabî Divanı’nda Lafız-Mana Münasebetleri; Şeyh Galib’in Nabî’ye Yönelttiği Tenkitler; Nef’î’nin Çok Anlamlı Beyti Bağlamında Bir Metin Arkeolojisi Denemesi başlıkları altında dokuz ayrı yazıdan oluşmuş bulunan bu kitap okuyucunun zihnini muazzam bir kültür ve medeniyet havzasının engin atmosferinde zevkli ve keyifli bir gezintiye çıkartıyor.