Çok eskiden, büyük Madagskar adası henüz küçük bir kabayken, genç bir Baobab ağacı yaşarmış. Tropik yağmurlar ona iyi gelirmiş. Bu sayede, mavi ve yeşil yaprakları açarmış.Derken, yaz ortasında bir akşamüzeri, bir fincan büyüklüğünde taç yaprakları olan eşsiz beyaz çiçekler ilk kez açıvermiş dallarında. Taze taç yapakların mis gibi kokusu etrafı sarıvermiş. Baobab ağacı, sanki gökyüzünden güzel bir bulut inip onu tatlılıkla sarıvermiş gibi hissetmiş. Nereden geliyor tüm bu güzellikler?" diye meraklanmış. Baobab, gökyüzüne bakıp da bulutları görünce gülümseyivermiş. "Ah elbette" diye düşünmüş Baobab. "Çiçeklerimi büyüten suyu ve bana mutlu olmam için gereken her şeyi veren Doğa`nın kendisi."