Ülkemizde hakça bir düzenin gerçekleşmesi doğrultusunda verilen savaşımların uzun bir geçmişi var. Bu dikenli yolda, zindanlarda çürüyenler, öldürülenler, işkence görenler var. İnancı uğruna gencecik yaşamlarını veren, sehpa altında bile davalarını savunanlar var. Yargısız infazlarda faili meçhul cinayetlerde yaşamını yitirenler, Kayıplar adı altında yokedilenler var.
Kimi işçi, rençber, kimi sanatçı, yazar, şair, öğretmen, aydın, kimi sade vatandaş. Hepsi baskısız, sömürüsüz, özgür bir dünya için, insanın mutluluğu için savaştılar. Yılmadan, bıkmadan, korkmadan, inançlarından dönmeden O Çiçeğe su verdiler. Sürekli O çiçeği düşündüler, düşlediler. O çiçek açacak ve insanlık mutluluğa ulaşacaktı.
Bir doğa yasası olan Değişme ve bilime inanıyorsak, düne bakarak yarınları değerlendirmek doğruysa ve insan baskılardan kurtularak özgürlüklerine kavuşmak istiyorsa, inanıyorum ki bu çiçek ergeç açacaktır.