Batı'nın İslam'a Uyanışı, Lord Headley'in dönüşümüne, eski inanç sistemi hakkındaki eleştirilerine ve Britanya İmparatorluğu'nda İslâm algısına dair önemli gözlemleri içerir. Yazar, İslâm'ı kabul etmesinin arka planını özetlerken hem bireysel hem de toplumsal olarak bu algının kurumsal misyonerlik çalışmaları tarafından nasıl yönetildiğinin de bir özetini sunar. Onun yaşadığı ve Müslüman olduğu yılların tarihsel pek çok olayın iç içe geçtiği, pek çok politik yapının ve devletler arası ilişkinin, toplumları ve oluşumları etkilediği bir döneme tekabül etmesine rağmen Lord Headley, sonraki dönemlerde hem İslam'ı kabulüne vesile olan Ahmedîye Cemaati'nin tebliğcileri hem de sömürgeci bir imparatorluğun vatandaşı olması nedeniyle Türkiye'de farklı şekillerde yorumlanmıştır. Hakkında misyoner/ajan imâsında da bulunulan Şeyh Rahmetullah el-Faruk bu eseriyle, döneminin siyasî, askerî ve sosyal meselelerine kendi kaleminden bir yaklaşım ortaya koyarken belki de bu ithâmlara Müslüman olduğunu ilan ettiği 1914 yılından cevap vermiş olmaktadır.