19.yüzyılın sonlarıyla bu yüzyılın başında islam uleması ve aydınları islam dünyasının içine düştüğü çıkmazdan kurtulması için değişik görüşler ileri sürdüler. Hemen hepsinin dayanağı ve referansı Kur'an ve Sünnetti. Ayrıldıkları nokta Kur'an ve Sünneti kavramakla ilgili anlayış ve yorum farkı idi. Yeniden islama dönüşle ancak kurtulabileceğimiz hususunda kimsenin itirazı yoktu. Geri kalışımızın asıl nedeni islamdan ve şeriattan uzak kalışımız ya da islamı ve şeriatı hakkıyla tatbik edemeyişimizdi. Önemli olan, bu yeni dönemde ve bu yeni dünyada islamı nasıl uygulayacaktık. İslami düşünceye yeniden nasıl hayatiyet kazandırılacak. Batı rönesansının ürettiği yeni teknoloji karşısında ne tür bir tavır ve tutum takınılacak? İşte Meşrutiyet dönei Osmanlı uleması ve aydınları bu ve benzeri sorulara cevap aradılar. Bu dönemin ulema ve aydınlarının bir bölümü gelenekçi bir islamı savunurken diğer bir bölümü islamı çağın gereklerine ve koşullarına göre yeniden yorumlamayı tez olarak öne çıkaran yenilikçiler oldu. (kitaptan alıntı)