"İçine girip çıkıyordu adam!
İçine girip çıkıyordu... Sancılarına değil...
İçine girip girip çıkıyordu. Acılarına değil...
Yalnızlığı azalmıyordu...
İçine girip... Çıkıp... Gidiyordu...
Hiçbir gün dokunmuyordu,
senelerdir incitip durduğu kadının yüreğine.
Hiçbir gece bakmıyordu gözlerinin içine.
Bir güzel laf etmiyordu hiçbir gece.
İçine girip çıkıyordu sadece.
İçine girip... Çıkıp... Uyuyordu..."
Küstah hayat, şiddet mübahtır, yalnızlık kıskançtır. İçimize girip çıkan onca hikaye zamanın karşısında masalsı bir rüyadır. Belki de aşk bir hülya ya da MİYAAV'lı bir sertifikadır...