“Dövmeleme işi bitince, hikâye kazınmış oluyor durması gereken en güzel yere...
Önce yara olur ya dövmelenen yer, sonra kabuk bağlar geçer; geçmiyordur aslında,
yaralarını göstermekten korkmadığında geçti sanılır.
Yıllarca hikâye dinledim, vücutlara yazdım; kimi müşterim dostum oldu,
kimisini ailemden saydım... Dekkabe bir masalcıyım....”
* * *
“Ben Fatmazel, Memnun Oldum!” bir ilk kitap olmasına rağmen büyülü bir dille karşılıyor okurunu. Her öykü kendi içinde farklı katmanlara bürünerek senfonik bir söyleme dönüşüyor.
Füruzan Uysal’ın öykülerinde karşılaşacağınız ironi bir yanıyla egemen akla, mutlaklığa itiraz olurken, diğer yandan okura düşünme zamanı bırakıyor. Bu zaman içerisinde dolanan okur her öyküde yaşamdan ve ‘kendi yaşamından’ izler buluyor.
Güçlü, şaşırtıcı, yaratıcı bir öykücü ile karşı karşıyayız...