Kalın ve karanlık bir çatı merdiveni gibi giderilmez eksikliğini tanıdığımız Turgut Uyar'ın ölümünün yirminci, yıldönümündeyiz. Erhan Altan'ın, 2000'li yılların başlarında Tomris Uyar'la Turgut Uyar üzerine yaptığı hiçbir yerde yayımlanmamış söyleşiler okur karşısında. Kitapta Turgut Uyar'ı sadece eserleriyle değil, çocukluğu, gençliği, zaafları, becerileri, alışkanlıkları ve sevdikleriyle de karşımızda buluyoruz. En yakınının ağızından bir Uyar portresi olmanın ötesinde şairi Tomris Uyar'ın nasıl gördüğünü de içeren ben koşarım aşağlara, koşarım aile arşivinden alınmış fotoğraflarla, Şahin Kaygun'un Objektifinden bölümüyle iyici zenginleşiyor.