Delisin sen. Burada, Orta Avrupa'nın doğusunda, tarihin getirdiği şiddetin içinde büyümüş biri. Heinrich Böll'ün `Almanlar ve Şiddet' üzerine yazdıklarını okumadım mı sanıyorsun? Kafka'yı, Musil'i hiç mi okumadım? Ya o korkunç nazizm dönemini bilmiyor muyum sanki? Hâlâ şiddetin hayaleti dolaşıyor burda."
Berlin'de Sanrı'nın başkişisi böyle diyor öykünün sonlarında. Şiddetin hayaletinin yalnız orada dolaşmadığının, sanrının yalnız Berlin'de yaşanmadığının bilincinde ve bunu altını çizmeden okura duyurmak isteyerek... Berlin'de Sanrı, usta yazar Demir Özlü'nün çoğu kitabında karşımıza çıkan, içimize işleyen o buruk, duygusal, yalnızlık dolu anlatılarından biri. Geçmişinden sıyrılamayan, ruhunun çalkantılarını dışa vurmayıp kendi içine çekilen bir yazar, bir yandan 19. yüzyılda sevgilisiyle birlikte intihar eden Alman şairi Heinrich von Kleist'ın ölümünün izini sürerken bir yandan da dışa vuramadığı bir aşkın peşinden gidiyor.