“İlk yazmaya başladığımda bembeyaz sayfaları doldurdukça kah sinirli, kah öfkeli, kah dalgın izlenimlerimle sayfalar, yazdıklarıma uygun olarak renk değiştiriyorlardı sanki. Üzgünsem, kızgınsam, hayal kırıklıklarım varsa beyaz sayfalar kimi zaman kırmızı, kimi zaman gri oluyordu gözümde. Belli bir haftadan sonra yazdıkça yazar oldum, ama sayfalar hep beyazdı. Bembeyaz, tertemiz olmaya başladı her bir sayfa.
İşte bu yüzden kitabımın adı: Beyaz Sabah Sayfaları. Bu kitap benim hayatımın beyazı, simgesi oldu diyebilirim. Beni ortaya çıkardı, çekip aldı grilerden, siyahlardan, kırmızılardan.