Bu kitapta öne sürülen ana tema, bilime ilişkin birçok yanlış anlamanın bilimin nasıl "doğal olmadığı" kavrandığında düzeltileceğidir. Bu bağlamda sıradan günlük sağduyu olan "doğal" düşüncenin bilimin doğasını anlaması olası değildir. Bilimsel düşünce az rastlanır ve sezgi karşıtıdır. Ayrıca olgunun yalın kat incelenmesiyle ona ulaşılmaz ve günlük deneyimimizin dışındadır. Bilim bizim doğal beklentilerimize uymaz. Bilimle bilim dışını birbirinden ayırmak sanıldığı gibi her zaman kolay bir iş değildir. Ayrıca dinsel inancın bilimle uyuşmadığı birçok bilim adamının koyu dindar olmalarına karşın sergilendi. Bir paradoksun açıklanması doğal ve doğal olmayan düşünce arasındaki fark olarak konuldu. Bilim Sağduyuya Karşı ülkemizde çeşitli nedenlerle çekinilen bir tartışmayı başlatan bir kıvılcım olacağı umudundayız.