En önemli insani problem olarak düşündüğüm bu konu, insan bilincine ilişkindir. Arı bir bilinç imkanı ile dünyaya gelen insan, çoğu zaman bilinç imkanının içinde yaşadığı toplumsal şartalara göre belirlemekten kendisini kurtaramaz. Bu şartların olumsuz olması halinde ise, insan bilincinin sapması, körelmesi ve kapanması kaçınılmaz olur. Bu duruma evrilmiş bir kişi artık kendisini sarmalayan şartların önünde kuru bir yaprak misali hiç düzeyinde bir nesnedir artık. Ancak insan, her şeye rağmen, bilincini bu gibi durumlardan kurtararak, öznelliğini keşfetme imkanına sahip bir öznedir. Bu imkan ona verilen akıl ve kendisine gönderilen ilahi rehberliktir. Dolayısıyla insanın yapması gereken şey, akıl yürütmek veya vahye kulak vermek suretiyle dış şartları sorgulamaya cesaret etmesidir. Unutulmamalıır ki, bu cesaret özgürlüğümüz için insani mecburiyetimizdir.