Son yapılan kazılarda ortaya çıktığı gibi, suriçi iskânının geçmişi günümüzden 8000 yıl önceye uzanan İstanbul şehri için birçok çizili belge zamanımıza ulaşmıştır. İlk görüntüsüne Tabula Peutingeriana’da (Peutinger Haritası) rastladığımız ve zaman içinde Lygos, Byzantion, Antoninia, Nea Rome, Konstantinopolis, Kostantiniyye, nihayet İstanbul adıyla tanınan bu şehir, yüzyıllar boyunca sanatçılara ilham kaynağı olur. İlk olarak 1559 tarihinde Melchior Lorichs’in çizdiği panorama, daha sonra hemen her yüzyılda bir tekrar edilerek fotoğrafın keşfine kadar devam eder. Günümüze ulaşan ilk panorama fotoğraf James Robertson tarafından 1854 tarihinde çekilen karelerdir. Daha sonra Kargopoulo, Abdullah Kardeşler, Gülmez Kardeşler, Guillaime Berggren, Sebah&Joaillier bu geleneği devam ettirirler. İmparatorluğun son bulması ile unutulan bu geleneğin, uzun bir aradan sonra yeniden başladığını görmekteyiz. 1955 ile 1956 tarihleri arasında kalan süre içinde çekilen ve sekiz kareden oluşan 33 x 29.50 cm. boyutlarındaki bu panoramanın kimin tarafından çekildiğini ne yazık ki tespit edemedik.
Masa Yayınlarının tıpkı basımını yaptığı bu fotoğraflar, akordeon biçiminde katlanarak bez sıvanmış bir kutu içinde sunulmaktadır. Panoramayla birlikte verilen 8 sayfalık metin, İstanbul uzmanı Mimar Sinan Genim'in kaleminden çıkmış olup, fotoğraflarda görülen, bazıları günümüze ulaşamamış önemli yapıları tespit ediyor ve bu yapılar hakkında detaylı bilgiler veriyor.
***
As revealed by recent excavations, many drawn documents have survived to our time for the city of Istanbul, whose settlement within the city walls dates back 8,000 years. First appearing in Tabula Peutingeriana (Peutinger Map) and known through time as Lygos, Byzantion, Antoninia, Nea Rome, Konstantinopolis, Kostantiniyye, and finally Istanbul, this city has been a source of inspiration for artists throughout centuries. Beginning with Melchior Lorichs' panorama drawn in 1559, this tradition continued in almost every century until the invention of photography. The first surviving panoramic photographs were taken by James Robertson in 1854. Later, Kargopoulo, Abdullah Brothers, Gülmez Brothers, Guillaume Berggren, and Sebah&Joaillier continued this tradition. We now see this tradition, forgotten after the end of the empire, being revived after a long break. Unfortunately, we could not identify who took this panorama, measuring 33 x 29.50 cm and consisting of eight frames, photographed between 1955 and 1956.
These photographs, reproduced in facsimile by Masa Publications, are presented in an accordion-style fold within a cloth-bound box. The accompanying 8-page text, written by Istanbul expert architect Sinan Genim, identifies significant structures visible in the photographs, some of which no longer exist today, and provides detailed information about these buildings