Her biri farklı bir 24 saat içinde geçmiş üç ayrı uzun hikaye: Bir Kadın, Bir Erkek, Bir Levrek İskeleti. Yaşamın 'gel-git'leri ve insanların kendileriyle olan 'gel-git'leri... Kaygılar, umutlar, gerginlikler, acılar, mutluluklar ve sonu gelmez yalanlar; aldatmalar, aldanmalar, avunmalar. Kendilerini sıradan insanların dışında sananların, bazen sıradan birioldukları çıkıverir ortaya. Sıradan birinin de bazen görkemli bir gökkuşağına benzeyen afallatıcı renkler çizmesi gibi. Ne yakınmalarımızda vardır gerçek fotoğraflarımız, ne övünmelerimizde ve gerçek fotoğraflarımızı hiç mi hiç bilemeden geçer gideriz yeryüzünden.
Solmak Kamuran, bu üç uzun hikayesinden, insanların hiçbir zaman bilemeyecekleri gerçek fotoğrafları, kendi 'gel-git'lerinin dalgalarıyla yansıtıyor. Aynı yaşam denizinin kıyılarında çekilmiş hem birbirinden değişik, hem birbirine benzer insan fotoğrafları. Varşova Üniversitesi Türkoloji bölümünden Doçent Doktor Danuta Chimielowska Bir Levrek İskeleti üzerine verdiği tebliğde şöyle bir yorum yapıyor; "İnsan ruhunda yapılan son derece gerilimli bir yolculuk... Postmomdern edebiyatın asla taklit edilemeyecek çok çarpıcı bir örneği..."