Edebiyatımızın genç yıldızlarından Zeynep Serhan Koşal’dan benzersiz bir çalışma. Bisikletle Hayal Turu’nda, bisiklet özlemiyle yanıp tutuşan bir genç kızın düş ülkesindeki inişli çıkışlı yolculuğuna şahit olacaksınız. Yazarın kendi hayatından derlediği bu tutkulu yolculuğun kitabını elinizden bırakamayacaksınız.
Bu kitapta bisikletin ruhumu parçalamasına izin verdim. Ona duyduğum hisleri organ organ, hücre hücre deştirerek, basit bir intikam alma şansı doğurdum. İntikam alma hakkını, kendisini bu kadar arzulayan birinin, hareketsiz, ısrarsız kalarak vuslata ket vurmasından alıyor. Bu kitap bir anlamda, yırtılması 17-18 yaşlarıma rastlayan, lime lime edilip, tekrar yoğrulmadan eski, pürüzsüz haline gelmesi imkansız olan ruhumu rendeden geçirdiği ve benim bile bilmediğim mozaiğini yansıttığı için bisiklete şükran borçludur.
Benim gibi bisiklet özlemiyle yanıp tutuşan biri için ilk randevu, heyecanlı ve bitmesi istenilmeyen dakikalarla geçti. Uçsuz bucaksız keyif pınarının kaynağına dayamıştım ağzımı. Öyle bir kaynaktı ki alışılmış tekdüze oyunların sürükleyiciliğinden daha yüksek bir çekim gücü oluşturuyor, ruha cesaret, bedene esneklik ve güç enjekte ediyordu.
Bisiklet, insanın doyum merkezlerini hipnotize edici bir özelliğe sahiptir. Üzerinde tüketilen saatler ne kadar olursa olsun, hep eksik kalmışlık hissi uyandırır. Bisiklet üzerinde ne kadar mutluysam fren yapıp inerken de o kadar kırılgandım. Ne de olsa başkalarının bisikletlerini kullanıyor ve emrivaki altına giriyordum. Güzellikler, çabuk ve herkesin elde edebileceği yakınlıklarda olsalardı edebiyat denen türün doğması zor olurdu.