Elinizdeki kitapta laikliğin Hristiyanlığa özgü bir şey olduğu saçma düşüncesi gibi “Türkiye’ye özgü”, “nev-i şahsına münhasır laiklik” anlayışı da teşhir ediliyor.
Din-devlet ilişkisi tarih boyunca değişkenlik gösterdi, farklı biçimler aldı. Siyaset-din ilişkisi farklılıklar gösterse de din her zaman siyasal iktidarın [egemenliğin] hizmetinde bir ideolojik işlev görmeye devam etti.
Cumhuriyete geçişle birlikte din-devlet ilişkisi köklü bir değişikliğe uğramadı. İmparatorluk döneminde devlet aygıtının merkezinde yer alan şeyhülislamlık kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı adını alarak yoluna devam etti. Tabii bu arada laiklikten de çok söz edildi.