O sırada, ayakkabısının altı delik, canı sıkkın, içinde büyük bir boşlukla caddeye yeni inmiş gazeteci cigarasını yakmak için durmuş, rüzgârı kolluyordu, siz görmediniz. Hemen önünüzde olup biten onca kepazeliğe durup bir an bile bakmazken görülüyorsunuz. Ama siz görmediniz. Beşer, siz. Sizler. Beyaz bereli siyah tetiği çektiğinde, canı uçmuş gazetecinin çelimsiz bedeni kuş gibi kaldırıma düştüğünde, acemi bir işçinin döşediği çarpık taşlar üzerinde birikip gölleşen o kan kıpkırmızıydı, siz görmediniz. Beşer, siz. Hiçbiriniz. Hayatta üç şeye güven olmazmış. Bir tanesi şems-i şita, kış güneşi.
Bize Umut Gerek, Başar Başarır’ın daha önce yayımlanmış üç kitabını buluşturuyor: Düzenboz (2012), Çıktığınız Hevesle İniniz (2004) ve 2004 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görüldüğü Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri (2003).
Başar Başarır, yaşamın tüm rezil alışkanlıklarına, can sıkıcı değerlerine, dil-düzen takıntılarına sinir bozucu bir gülüşle yaklaşıyor; göz önünde bulunmayanı getirip okurun bir daha unutamayacağı bir biçimde masanın üzerine yerleştiriyor. Bize Umut Gerek, her okur için, Başarır’ı ciddi biçimde yeniden okumanın gerekliliğini kanıtlayan kırk öyküyü topluyor. Tam bir dil şenliği.