Köy okullarında çağdaş eğitimin uygulanmasından tutun da, arıcılığın, hayvancılığın, tarımın geliştirilmesine, sebzeciliğin, meyveciliğin yaygınlaşmasına, köylerin yola, suya, bağa-bahçeye kavuşmasına, halk türkülerinin ve halk oyunlarının ortaya çıkarılmasına, yazgıcılık, bilisizlik, bürokrasi ile savaşarak yeni tutum ve düşüncelerin halka ulamasına kadar her alanda köy toplumunu nasıl etkileyip kıpırdattı Enstitülüler?
Eğitmen, öğretmen, sağlık memuru, ebe olarak; 21 Köy Enstitüsünde, 21 bin köy çocuğu eğitilmişti. Onları temsil edecek binde bir oranında sessiz, ünsüz, bazı Enstitülülerin savaşımlarını ve somut başarılarını, üretimlerini, yüzyıllarca uyutulmuş köylüyü ve köy yaşamını nasıl harekete geçirdiklerini izleyeceksiniz bu yapıtta. İzlerken, karakter, kişilik ve iş eğitiminden gelen becerileriyle 20. yüzyıl Türkiye'sine damgalarını vuran, 21. yüzyıl Türkiye'sinin de gereksinimi olan 'yeni insan'ın taa kendisi olduklarını göreceksiniz.
Yapılan örnekleme olanaksızlık yüzündendir. Yoksa; onların birbirinden ayrımı yoktur aslında. Yani buradaki örnekleri binle çarpmak gerekir.
Cumhuriyet Türkiye'sindeki bu uygulamadan dönüldükten sonra, eğitim çıkmazına girişimizi, çağın dışına itilişimizi acı acı düşünecek ve insanlık 21. yüzyıla girerken bizim ortaçağa doğru yol almamızın nedenlerine ineceksiniz. Demokratik ve çağdaş bir eğitimin ürünü olan, tuttuğunu koparan, başları dik, boyun eğdirilemez bir kitleyi tanıyacak, yenilerinin yetişmediğine yanacaksınız...