Osman Şahin'in 30 öyküsünün yer aldığı bu kitabın giriş bölümünde, Adnan Binyazar'ın, Osman Şahin Öykücülüğü üstüne yazdığı geniş oylumlu, 'Bir Yazı ve Sevgi Emekçisi' başlıklı yazısını, Prof. Bahri Savcı'nın 'Keşke 'Roman'a açılsaydı' yazısını, Şennur Sezer ve Ali F. Bilir'in değişik değerlendirme yazılarını bulacaksınız. Osman Şahin, bu öykülerinde okurlarını Doğu, Güneydoğu, Çukurova ve Toros insanlarımızın gizemli dünyasına götürüyor. İnsanın özünde var olan kötülüğü, ölüm temasını, korkuyu, çarpıtılmış cinsellikleri, kıtlığı, umutsuzluğu, yatırları, insanın doğa ile olan savaşımını, efsaneleşmiş aşkları, teknoloji ile gelen değişimin insanlarımıza yaptığı etkileri, eski pagan kültürlerin izlerini, yoğun, psikolojik bir derinlikle, coşkulu, renkli, doğurgan, şiirsel bir anlatım diliyle veriyor. Öykülerinde evrensel boyutlara ulaşıyor. Yazar, iyi bildiği doğayı bir öykü kahramanı gibi öykülerine katıyor. Bu kitapta, Osman Şahin'in, 'İnsanlık suçu' olarak bilinen, suçların en ağırı olan zulüm ve işkence öykülerini de bulacaksınız. Bu öyküler, yalnızca ülkemiz hapishane yazınının değil, dünya hapishane yazınının da en seçkin örnekleri arasında yer alıyor.