Dün, dünyanın 'öteki' süper gücü olan Devletten geriye ne kalmış? Eski SSCB yurttaşları bugün nasıl yaşıyor, ülkelerinin ve düşlerinin yıkılışından ne gibi sonuçlar çıkarıyorlar? 'Özgür toplum' ya da daha açık konuşmak gerekirse, bugün gerçek yüzünü keşfettikleri kapitalizm hakkında ne düşünüyorlar? O kadar vaatler ve yeniliklerle dolu gibi görünen Perestroyka niçin ve nasıl büyük bir felakete; Rusya'da yaygın olan bir deyişe göre, bir 'katastroyka'ya dönüştü? Bu sonuç yazılmış mıydı? Bu durumda, kimilerinin aşılamaya çalıştıkları gibi, yeni bir toplumsal düzen kurmaya ilişkin bütün girişimler, daha başından, yine aynı iflasa mahkum mudur? Uçsuz bucaksız ülkenin yazgısı yarın ne olacak? Üçüncü dünyalaşma mı, yoksa sosyalizme dönüş mü? Eski Sovyetler Birliği'ni oluşturan bütün halklar arasında yeniden yakınlaşma mı, yoksa kanlı bir 'Yugoslavyalaşma mı?' Henri Alleg, politikacı-gangsterler ile yönetici-mafyacıların sözünün geçtiği bu yıkıntı, sefalet, dolandırıcılık ve cürüm Rusyası ile ilerici insanların ayaklar altında çiğnenen ideallerini yaşatmak için mücadeleyi yeniden başlattıkları bu umut Rusyası'nda bu soruların olası cevaplarını araştırmaya gitmiştir.