"...bana sürekli olarak şöyle soruyordun:
"Bana kızdın mı baba, darıldın mı baba?"
Sana hep, kızmadığımı, darılmadığımı söylüyordum. Gerçekten de darılmamıştım. Kızmaya gelince, çok küçük yaşta yaptığın çocukluklar dışında sana hiç kızamam. O zamanki kızmalarımda da, yaşamımın bunalımları ve zorluklar yüzünden çocuk yaştaki sana bile hoşgörülü davranamıyor, sanki içinde yaşadığım zorlukların nedeni senmişsin gibi, pek seyrek de olsa sana bile kızdığım zamanlarım oluyordu. Hiçbir zaman çocukların, yaptığı yanlışlardan sorumlu olmayacağı, sorumluların hep anababa olduğu doğrusunu zaman zaman unutuyordum."