“Günü yakalamak; ânı yaşayıp ardından gülümseyebilmektir.”
Simay, uzun yıllar boyunca içinde yaşatmış olduğu duyguların karşılığını alacağı günü beklerken hayal kırıklığı yaşar. Bu durumla başa çıkabilecek kadar güçlü bir kimliğe sahip olan Simay, hiç umulmadık şekilde hayatına girecek olan Burkay’ın gizemli yaşantısı yüzünden kendini bambaşka bir mücadelenin içinde bulur.
Burkay, büyük bir özveri ile tırmandığı kariyerinin zirvesinden uğradığı ihanet sonucunda koparılır ve hayatını kendisinden çalınanları tekrar almaya adar. Geçmişinde yaşadığı ihanetin bilinçaltında örmüş olduğu demir parmaklıklar aşılmaz hâle gelmişken hayatına giren Simay, onun için yeni bir tehdit mi olacaktır yoksa hedefine ulaşabilmek için katılaştırdığı kalbini ısıtacak bir kıvılcım mı?
Güçlü kalmayı hayatlarının temel gayesi hâline getirmiş bu iki ruh, karşı koymaya çalıştıkça birbirlerine daha çok çekileceklerdir. Hayata karşı mücadelelerini verirken, tarifsiz bir tutkuya dönüşen duyguları yüzünden kişiliklerinden taviz verecek, yürüdükleri dikenli yolu daha da tehlikeli hâle getireceklerdir.