"Sahabe" dediğimiz bu nurani ve güzide zatların keyfiyetini Efendimiz (s.a.v) şöyle ifade buyurmuşlardır:
"Ashabım yıldızlar gibidir, hangisinin arkasından giderseniz gidin hidayeti bulursunuz."
Varisi Nebi mazhariyetiyle taltif buyurulan, son devrin en büyük âlimi ve müceddidi Bediüzzaman Hazretleri eserleri Risale-i Nur’da, eşi ve benzeri bulunmayan bu nurani şahsiyetlerin mahiyet, konum ve şahsi kemalatlarıyla alakalı şunları ifade buyurur:
Enbiyadan sonra nev’i beşerin en efdali sahabe olduğu ehl-i sünnet ve’l cemaatin icmaı, bir hüccet-i katıadır.
Sahabeler Kur’an ayetlerinin hıfzından sonra, en ziyade Resûl-i Ekrem’in ef’al ve ahvalinin muhafazasına, bahusus ahkâma ve mu’cizat’a dair ahvaline bütün kuvvetleriyle çalıştıklarına pek dikkat ettiklerine tarih ve siyer şehadet ediyor.
"En büyük veliler sahabe derecesine çıkamıyorlar."