(...) Merdivenlerin sonunda yüzükoyun yatan bir ceset vardı. Bacakları üst kat zemininde, belden aşağısı basamaklardaydı. Sağ elinin gevşemiş parmakları halen bir tabanca tutuyordu. Arkasında iki metreye yakın kızıl bir leke bırakmıştı. Sürünerek de olsa uzaklaşmaya çalıştığı açıktı. Ziya cesedin başını çevreleyen lastiğe baktı. Yüzünde maske olduğunu anladı. Cesedin üzerinden atlayarak, diğer tarafına geçti. İki basamak indi. Olduğu yerde çömelip cesedin yüzüne baktı. Kendisine gülümseyen bir fare görünce şaşırdı. Cesedin yüzünde plastikten yapılmış Mickey Mouse maskesi vardı. Kendi kendine, “Ne ki bu şimdi?” diyerek doğruldu.
Ailevi sorunlar, maddi yükümlülükler, kısıtlanmış özgürlükler, bağımlılıklar ve bir anda ortaya çıkan birden fazla cesedin gizemiyle Cenk Çalışır, okuru bu kez sofistike bir maceranın içine çekiyor.