Leyleklerin geldiğini gören çocuklar, hep bir ağızdan, “çiçeklere bakın çiçeklere bakın” diyorlar.
Kayısı, erik, şeftali ağaçları baharın parlak müjdesiydiler. Bu müjdeyi anneler de duyar, Çoban Yıldızı da. Taha da Yusuf’la secdeyi getiren de. Güneşse müjdenin ruhlara verdiği seher ışıltısını büyütür içinde. Ay, zaten kutlanmıştır, bölünmüş ikiye, sihirli tabiat gözüyle bunu güneş de görmüştür. Ay, bir daha bölünmeyi bekler. Bir daha ister Mesih diliyle soluklanmayı ve baharı, çocukların titrek kalbinden sorar. Baharı ihtiyarlardan sorarlar. Çocuklar İsmail’i garipser. İsmail, hiç konuşmaz. Bahar müjdesi taşıyan gözlerine baktığınızda vakti özlüyorum, der gibidir.