1990'lardan itibaren gündeme gelen triarşik yaklaşım, biyoekolojik yaklaşım ve çoklu zeka yaklaşımları getirdikleri zeka anlayışıyla öğretim programlarını, psikometriyi, mesleki rehberliği, sınıf yönetimini derinden etkilemiştir. Türk Eğitim Sistemi geleneksel davranışçı yaklaşımıyla tıkanma noktasına gelmiştir. Yeni açılımlar için yeni bakış açılarına gereksinim vardır. ÇZK bu açıdan büyük önem taşımaktadır. Bu kitabın amacı, Türk Eğitim Sistemi içinde ÇZK'nın nasıl uygulanabileceğine ilişkin somut önerileri okuyucuyla paylaşmaktır. Devlet okullarında ve bazı özel okullarda halen yapılmakta olan ÇZ uygulamaları bu önerilerin geliştirilmesi açısından son derece yararlı olmuştur.