Cantzen, ülkemizde hiç bilinmeyen ve haksız yere “terörizm” ve “kargaşa”yla özdeşleştirilen anarşizm hareketinin Proudhon, Kropotkin, Bakunin, Landauer ve Malatesta gibi klasik savunucularının düşüncelerini güncel uygulanabilirlikleri açısından değerlendirdiği bu kitapta, anarşizmin söz konusu “proje üretme” sürecine can alıcı katkılar sağlayabileceğini gösteriyor. Sosyal demokrasinin tıkandığı, işçi sınıfına dayalı geleneksel Marksist çizginin etkisizleştiği bir ortamda, anti-otoriter, şiddet karşıtı, özyönetimci, ödünsüz özgürlükten ve karşılıklı yardımlaşmadan, ademi merkeziyetçi federatif yapılardan yana bir anarşizmin gündeme geldiğini söylüyor. Önüne asıl hedef olarak, devletin toplumsallaştırılması ve toplumun devletsizleştirilmesi süreçleriyle insanın her türlü tahakkümcü yapıdan kurtulup özgürleşmesini koyuyor. Bu mücadelenin de bir değil birçok cepheden sürdürülmesi gerektiğini, sürecin kargaşaya değil, zenginleşmeye yol açacağını ileri sürüyor. Gelecek kuşaklar için değil, kendimiz için özgürlük talep etmekten ve bunu hemen hayata geçirmekten yana olan bir kitap Daha Az Devlet Daha Çok Toplum. Hayatı ertelemekten bıkanlar ve sahici alternatifler arayanlar için.