Mini'nin ağabeyi Marti'nin başına beklenmedik bir şey geldi. Herkes, onun hırsız olduğuna inandı. Hatta öz babası bile..
Ame Mini'yi, kardeşinin suçlu olduğuna kimse inandıramazdı.
Arkadaşı Maksi ile birlikte gerçek hırsızı yakalamak için işe koyuldular.. Neler yapmadılar ki..
Tıpkı bir dedektif gibi iz sürdüler, kılıktan kılığıa girdiler, sonunda da baltayı taşa vurdular.
Aslında her şey çok basitti. Biraz dikkat ve uyanık olmak yeterliydi. Ne dersiniz? Acaba gerçek hırsız kimdi? Yoksa Marti'nin hırsız olduğu doğru muydu?