Altın Beyinli Adam, Bay Seguin’in Keçisi, Arlesli Kız, Papa’nın Katırı… Bu muhteşem öykülerin hepsi de dünyaca ünlü.
Güney Fransa’nın hoş mizacını ve şairane yapısını yansıtan bu hikâyeler kötülüğün, iyiliğin, duyguların ve yaşam sevincinin eşsiz bir karması.
Daudet doğaya, canlılara ve yardıma muhtaçlara sempati duyuyor, onların şarkılarına ortak oluyor.
Her kelime, her satır yalnızca dâhiyane bir yaratıcılıkla kurgulanmamış; aynı zamanda sanki yaşanmış ve yürekten hissedilmiş.
Her hikâye başlı başına bir şaheser.