Devlet ve zihniyet kavramları etrafında yazılmış yazılardan oluşan bu kitap üç bölümden meydana geliyor. İlk bölümde temel kavramlar ve onların etrafındaki görüşler ele alınmaktadır. Bir gönül medeniyetinden akılcı tavırlara ve dar görüşlere, tek boyutlu yorumlara, ruh ve zihin tembelliğine nasıl sürüklendiğimiz üzerinde durulurken, kültür mirasımızdan koparılışımızın nasıl bir yürek çöküntüsü ve köksüzler kervanı oluşturduğu da anlatılmaktadır. Bütün bunlara yol açan zihniyet değişikliğine bağlı olarak, yenileşme, yabancılaşma ve aydınlaşma kavramları tartışılmaktadır.
Ortadoğu aktüalitesinin ele alındığı ikinci bölüm, yaşadığımız coğrafyada sözü edilen zihniyet değişiminin tezahürlerini dikkatlere sunmaktır. Çağdaşlaşmak adına İslam ülkelerinin içine düştükleri bunalımlarla çıkmazlardan söz ederken, kaybettiğimiz devlet felsefesini ve üzerinde hiç durmadığımız değer boşluğunu gözden uzak tutmamak gerekiyor.
Edebiyat ve dünya görüşünün, zihniyetle ortaya konan edebi eserlerin birbiriyle kopmaz bağları, kitabın Üçüncü bölümünde ele alınıyor. Çünkü yaşanan, tasarlanan ve hatırlanan bütün hayat parçaları edebiyat eserlerinde kendini gösterir.
Bu kitap, şiir ve romanları kadar denemeleriyle de dikkatleri çeken Mustafa Miyasoğlu'nun düşünür kimliğini ortaya koyan en önemli ve en kapsamlı eseridir. Üçüncü baskıda yeniden gözden geçirilmiştir.