1960’ların ortalarından itibaren dünyanın birçok yerinde, eş zamanlı olarak, şiddete, yani silahlı mücadeleye yönelen
toplumsal hareketler ortaya çıktı. Bu hareketler genellikle, mevcut siyasi, ekonomik ya da kültürel düzene bir itiraz olarak,
çoğunlukla öğrenci ve işçi grupları içinden doğdu ve zaman içinde silahlı mücadeleye dönüştü.
Şiddet ve toplumsal hareketler uzmanı Isabelle Sommier burada özel olarak sanayileşmiş, kapitalist ve demokratik ülkeleri ve
bu ülkelerdeki silahlı örgütleri ele alıyor: İtalya’da Kızıl Tugaylar (BR), Almanya’da Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF), Japonya’da Japon
Kızıl Ordusu (ARJ), Fransa’da Doğrudan Eylem (AD), ABD’de Weather Underground Organization (WUO). Devrimci Şiddet
böylece, demokrasi kültürünün en gelişmiş biçimde yaşandığı bu ülkelerdeki siyasi durumla, bugün var olan iletişim kanallarının
sözünün bile edilemeyeceği o günlerde özellikle üniversite öğrencisi gençlerin, Japonya’dan ABD’ye, aynı anda ve hayatları
pahasına toplumu kurtarmak için eyleme geçmeleri arasında da bir bağlantı kurmuş oluyor.
68 Mayısı’ndan sonra yeniden ortaya çıkan solun devrimci şiddetinin istikametine ışık tutan bu önemli eseri Ömer Laçiner’in önsözüyle sunuyoruz.