Doğu Sorunu hem siyasal hem de ekonomiktir ve bir ölçüde bunlar birbirini beslemektedir. Bölge’de siyasal talep içerikli hareketler ekonomik sorunları ağırlaştırmakta, ağırlaşan ekonomik sorunlar kimi zaman siyasal taleplere bir meşruiyet zemini olarak takdim edilmektedir. Siyasal sorunlar ²millet ve vatan birliği² ilkesi çerçevesinde çözülse bile, acaba ekonomik sorunlar ne ölçüde çözülebilir? Bu konuda ulusal bir irade gösterilmesi sorunları çözmeye yeterli olabilir mi? Devlet şimdiye kadar ne yaptı ve şimdi ne yapabilir? Bunların doğru yanıtlanabilmesi her şeyden önce sorunların kökenlerinin, kaynaklarının iyi bilinmesine bağlıdır. Ekonomik açıdan Doğu Sorunu’nun kökeninde çeşitli yapılar yatmaktadır. Ya hiç değişmeyen ve insan eliyle değiştirilemeyecek iklim, arazi yapısı ve pazarın siklet merkezine, önemli dış pazarlara, ithal ve ihraç kapılarına görece konum gibi yapılar; ya da değişmesi ancak uzun döneme bağlı aşiret yapısı, demografik davranış yapısı, toprak dağılımı ve hukukî yapı gibi yapılar. İkinci tip yapılardan kaynaklanan sorunlar zamanla çözülse bile, birinci tip yapılar var oldukça Türkiye; Doğu’nun gelişmesi konusunda iyimser olabilir mi? Kitap; bu soruya yanıt aramaktadır. Kitabın yazarı, Prof. Mutlu; DPT’de uzman, GAP İdaresi’nde Başkan Yardımcısı olarak çalışmış, yurtiçi ve yurtdışında öğretim üyeliği yapmıştır. Halen Başkent Üniversitesi’nde İktisat Bölümü Başkanı’dır.