Franz Kafka’nın, öldükten sonra yakması için dostu Max Brod’a verdiği yapıtları arasında yer alan Dönüşüm, insanın terk edilişinin ve yalnızlığını ölüm ile paylaşmasının anıtsal bir anlatımıdır. Hiçliğin kesinliğinin mutlak olduğu bir dünyada, korkunun karabasanında tuzağa düşmüş bireyin trajedisini anlatan Kafka, yabancılaşmış, anlaşılmaz ve makineleşmiş bir dünyada insanın evsizliğini ustalıkla işler. Kafka’nın kahramanları hiçbir yere ait değildir. Bedensel dönüşümünü gözlemleyen Gregor Samsa, bu anlaşılmaz dünya içerisinde kendi bedenine yabancılaşır. Bedenindeki dönüşüme alıştıkça böcekleşir, böcekleştikçe de yalnızlığın o koyu ve vazgeçilmez dünyasına adım atmış olur. Artık Gregor yalnızlığını ölümle paylaşır. Sorgulama gereği duyulmayan yaşamın kemikleşmiş kurallarına, insan ilişkilerine, toplumsal yaşayışa bir başkaldırı öyküsü olan Dönüşüm’de, güçlü bir toplum eleştirisi yapılmış ve insanın modern toplumda yabancılaşması ustalıkla işlenmiştir.