Şairdi, yazardı, müzik adamıydı, iyi keman çalardı, güzel sesi vardı, çok okurdu, sosyal yönü güçlü bir proje adamıydı, kısaca bir aydın, bir entelektüeldi amcam Hasan Domaç…
Unutmadan iyi futbol oynadığı da izleyenlerin genel yorumuydu.
Benim için ayrı bir yeri vardı… İnsanın doğumundan ölümüne üzerinde taşıdığı, hatta ölümünün ardından dünyaya bıraktığı o kelimeyi üzerime etiketlemişti.
Özetle ismim, yani “Haldun” ondan yadigardı bana…
Seviyorum ismimi… Bunu kulağıma söyletirken ünlü İslam düşünüründen mi etkilendi, yoksa Hasan’a uyumlu olsun mu istedi bilmiyorum. Sormak hiç aklıma gelmedi doğrusu…
Sahi nereden bilecektim ki bu kadar kısa zamanda bizi bırakıp gideceğini…
Böylesi dolu dolu bir insanın bu dünyaya çok daha fazla güzellik bırakmadan gideceğine inanmak istemiyor insan… Güzel insanların eser bırakmasına izin verir, göz kırpar gibi geliyor yaşam…
Ne garip bir yargı… Oysa öyle olmadı. Yazacağı ve üreteceği çok şey varken dünya bu güzel insanı cennete kaptırdı.
Elimizde ondan kalan bir yudum sevgi ve onunla yoğrulmuş bir şiir kitabı… “Düşünmek Yasak- Sevgi Üstüne Şiirler.”
İstiyorum ki güzel insanlar unutulmasın. Seni unutmuyoruz amca.. Unutmayacağız da…
Haldun DOMAÇ
SEBEP
Ne yoksulluğumuz,
Ne havaların bozuk gitmesi,
Ne dairedeki iş
Ne evin çilesi
Ne de dost bahçelerindeki lale,
Gözlerindir güzelim, gözlerin
Bizi koyan bu hale.