“Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş
Eşini gaib eyleyen bir kuş
gibi kar”
Oscar Wilde “Tabiat sanatı taklit eder.” diyor. Cenap Şehabettin öldüğünden bu yana kar bir kez olsun Elhan-ı Şita'daki gibi yağmadı. Elhan-ı Şita şiirinin eriştiği seviyeyi görecek gözü, duyacak kulağı Türk harfleri elimizden alındığı için kaybettik. Haberdar olduğumuz şey en azından iki nesil boyunca Elhan-ı Şita’nın hem Türkiye’deki şiir okuyucusunun hem de Türk Edebiyatı'nın önde gelen isimlerinin üzerinde bıraktığı büyük tesirdir. Biz harflerimizi geri almaya yeminli insanlar olarak Elhan-ı Şita şiirinin taşıdığı estetik endişeleri fark etmeye talibiz.
Kendisi de bir Plevne şehidinin oğlu olan Cenap, Elhan-ı Şita'yı ilk kez Servet-i Fünun mecmuasının Dömeke Meydan Muharebesi akabinde neşredilen "Evlad-ı Şüheda ve Malulin-i Guzat-ı Osmaniye Menfaatine Mahsus Nüsha-i Mümtazesi'nde yayınladı. Biz de İstiklâl Marşı Derneği üyeleri olarak kendimizi İstiklâl Marşımızda bahsi geçen şehit oğluna nispet ederek yaşıyoruz. Bu sebeple milli endişelerin estetik endişeyle koparılamaz bağını işaret etmesi bakımından bir abide olan Elhan-ı Şita şiirini gündeme getirmenin bize nasip olması tesadüf değil. Bunlara istinaden bu kitapçığı hazırladık. Eğer çabamız karşılığını bulacak olursa önümüzde geniş bir yol açılacağını haber vermek lazım. Bu yolun açılmasının bugün edebiyat adı altında işlenen cürümlerin tasfiyesini de başlatacağı ümidindeyiz. Belirleyici olanın okurun keyfiyeti olduğunu derhatır edelim. Cenap Şehabettin’in dediği gibi “Her cemiyet layık olduğu edebiyatı sever.”