Mezhepler, İslâm’ın anlaşılma biçimleri ile ilgili tezahürlerdir. Siyasî, itikadî, içtimâî, iktisadî, coğrafî, tarihî, ve kültürel birtakım sebeler, dinin anlaşılması planında belirli fikirlerin ya da şahısların etrafında zümreleşmeye yol açmıştır. Böylece, din anlayışında yer yer sistematik özellik kazanarak düşünce ve davranışları etkileyen geleneksel bir hüviyete bürünmesi ve sosyal hayatta derin izler bırakarak varlığını sürdürmesi karşımıza “mezhep” olgusunu çıkarmaktadır. Mezhepler, bir anlamda İslâm düşünce ekolleridir; bunların İslâm’la özdeşleştirilmesi mümkün değildir.
Müslümanlar, Bilgi Çağı’nın eşiğindeki bir dünyâda İslâm’ı ve önümüzde duran on dört asırlık muazzam birikimi yeniden anlamak ve onu Kur’ân’ın ışığında yeniden değerlendirmek gibi tarihî bir sorumlulukla yüzyüzedir. Vahiy merkezli din anlayışına ulaşabilmek için, öncelikle erken dönem İslâm Tarihi’nin ve bu dönemdeki mezhep hareketlerinin iyi bilinmesi gerekmektedir.
Prof. Dr. Hasan Onat bu çalışmasında, İslâm Tarihi’nin en ciddi farklılaşma hareketlerinden birisi olan Şîa’nın doğuş dönemini biraz olsun aydınlatmayı hedef edinmiştir. Kitapta yer alan eklerle de geçmişle günümüz arasında bir mukayese ve yorumlama imkânını da sağlamıştır.