Gözü Korkut'a ilişti.
Biliyordu, sporcuydu, yumruğuna sıkı. Gık dese üzerine çullanacağını, yumruklarıyla bunaltacağını biliyordu. Öööf ne fenaydı, ne fena! Ayva surat, cılız beden, yarım kalmış öğrenim...
Remington'un ardından servisi gözden geçirdi. Harıl harıl çalışılıyordu. Ötekiler pek kadar değil ya, Korkut, ille de o. Demin Eminanım'la da... Bir tabanca uydurup şu Korkut'u... İlkin adamakıllı kışkırtmalıydı. "İt, itoğlu it, hayvan, ayı!" diye. Üstüne mi geliyor? Kadınların önünde yumruklarını mı deneyecek? Çat tabanca: "Davranma!"
Sinirli sinirli başını salladı...
(Kitap'tan Shf.42)