Böyle bir kitap, eğer bana kalsaydı, asla yayınlanmazdı. Türkiye’nin gerçekten zengin bir fıkra kültürü vardı. Bana da okuyucularımdan, değişik yollarla çok sayıda fıkra geliyor ve ben de bunu bütün okurlarımla her gün paylaşıyordum. Aralarında gerçekten bize özgü, "yerli" fıkralar çoktu. Kıyamıyordum yitip gitmesine; keşke bir kitapta toplayabilseydim bunları.
(önsözden alıntı) Şakir Süter
Yılların deneyimli gazetecisi bu fıkraları en sonunda bir araya getirdi. Ülkemizin sorunları üzerine her gün kafa yoran, köşesinde yazdığı yazılarla insanımızın aklındaki soru işaretlerine ışık tutan Şakir Süter, gülmeyi unutan halka hayatta gülmek denen bir kavramın da olabileceğini gösteriyor. Birbirinden farklı mizahi bakış açısını görebileceğimiz bu fıkralar, birbirinden farklı mizahi anlayışa sahip fıkracılar tarafından anlatıldı ona hemen hemen her gittiği yerde. Gazete sayfalarında yayınlandıkça daha da çoğalan bu fıkralar arasından öyle seçimler yapıldı ki Türkiye’nin mizah kültürü birleşti elinizdeki kitabın sayfalarında. Başka hiçbir kitapta bulamayacağınız çoğu özgün fıkra, birbirinden değerli birçok isim tarafından anlatılınca bir fıkra antolojimiz ve bilinmeyen fıkracılarımız çıktı ortaya. Siyasetçisinden bilim adamına, akademisyeninden sanatçısına birçok kişi güldü ve güldürdü herkesi anlattıkları bu fıkralarla.