Bu kitabın içeriği biraz pisikolojik, biraz felsefi, biraz nostalji, biraz da masalımsı... Sosyal yönü ise ağırlıklı…
FIRTINA'NIN OĞLU, otuz yıl önce babasıyla birlikte gittiği yurtdışında eğitimini görmüş, çalışmış, evlenmiş, iki çocuğu olmuş... Şu anda hastadır ve ateşler içersinde yatmaktadır.
Doğup on dört yaşına kadar büyüdüğü ülkesini çok özlediğini anlamış ve verdiği ani bir kararla, nedenini ve ne olduğunu hiç bir zaman bilemeyeceği; yitirdiğine inandığı O ŞEYİ bulabileceği umuduyla, ince uzun bir yolda (onun için bu çok önemli şey her ne ise) arayışı için ilerleme başlar.
Evet, yitirilen bu çok önemli, her insanda olması gereken bu şey nedir? Neyi arayacaktır ve bulabilecek midir?
İşte kitapta uzun ve heyecanlı bir arayıştan sonra yitirilen bu şeyin ne olduğunu, bulması durumunda neler olacağını ve neler yapmak isteyeceğini, eğer bulursa yaşamının bundan sonraki bölümünü huzurlu olarak geçirip geçiremeyeceğini, kutluluğa ulaşıp ulaşamadığını hepbirlikte kitabı baştan sona kadar okuyup tüm ayrıntılarıyla öğreneceğiz.