Yalnızca görüneni betimleyerek, dış gerçekleri en ince ayrıntılarıyla yansıtarak kişilerin iç dünyalarını vermekte büyük bir ustalığa ermiş olan A.B.D. Anlatı Sanatında, Truman Capote, birdenbire ortaya çıkışıyla, dış dünyadan kopuk, toplumsal gerçekleri umursamaz bir yazar gibi görünmüştür. Oysa ilk şaşkınlık atlatılınca, onun gerçekleri, toplumsal ilişkileri, insanların iç dünyalarında yarattıkları etkiler, düşler, sanrılarla, çok daha derinden ele aldığı düşünülür olmuştur. Yapıtlarına, yüzeyden bir yaklaşımla, "fantaziler" olarak bakılabilir, ama anlattıkları üzerinde biraz durulunca, hiç de öyle olmadıkları, çok köklü toplumsal eleştirileri besledikleri görülür.