“Ey Hak yolcusu sâlik! Mübârek gecelerde minarelerde yanan kandillerin neyi ifade ettiğini hiç düşündün mü?
Minare, ezan okunan yerdir. Ezân-ı Muhammedî, ulûhiyetin ilân yeri, Zât-ı Mutlak’a dâvet yeridir. O da sensin, yani minarenin şerefesinde yanan kandiller, senin şerefli başında ilâhî nurlarla parlayan “muhabbetullah ve ilmullah” yani Allah sevgisi ve ilmidir. Bu hakîkatleri idrâk etmemiz ve dikkatlerimizin çekilmesi için zâhirde o kandillerin yanmasından maksat, bâtında yani bizim aklımızda ve gönlümüzde ilâhî nurların parlamasıdır. Minaredeki kandillerin yandığını görünce sevinen insan, kendi minaresindeki nur kandillerinin yandığını görünce sevinmez mi?”
Necdet Ardıç, bu kitabında mübârek gecelerimiz ve bayramlarımızın ledünnî bir tefsirini yapıyor. Mevlid Kandili, Regâib Kandili, Mirâc Kandili, Berât Kandili, Kadir Gecesi, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı bu eserde zâhir-bâtın, enfüs-afâk çerçevesi içinde değerlendiriliyor.