Kavaklığa dört-beş metre yukarıdan akan su şarıl şarıl ses çıkarıyor. Uzakta köpek ulumaları duyuluyor. Ayağımın altında yer yürüyor gibi oluyor. Yeşil yapraklar sürekli renk değiştiriyor; kimi kez kırmızı, kimi kez mavi, kimi kez de siyah oluyor. Hava bir açıyor, bir kapanıyor. Etrafımı ara sıra duman sarıyor. İnsan sesine benzemeyen garip garip bağrışmalar, anlaşılmaz çığlıklar duyuyordum. Rüzgârla sallanan kavaklar korkunç uğultular çıkarıyor. Ürpererek etrafıma göz atıyorum. Şaşkın şaşkın kavaklara akan suya bakıyorum.