"Gelinlik kız bizdek isayılı 'feminist roman'dan biridir ve ilklerindendir. Romanın baş kişisi Feyza, yaşadıklarını art arda hatırlayışlarla değerlendirirken, her kalp ağrısından bir aydınlanmış edinir. Kadının tek başına var olabileceği söylemi, Gelinlik Kız'ın adeta manifestosudur."
"Salon daveltilerle dolmuştu. Gelin ve güvey cazın çalmaya başladığı düğün marşıyla beraber içeriye girdiler. Feyza bu anı bir rüya, bir rüyadan da başka, kendisine ait olmayan, içinde yaşadığına inanmadığı, renkli, ışıklı bir âlem olarak algılamıştı. Geniş salonun etrafını çeviren masalardan yüzlerce çift göz kendilerine bakıyor, yüzlerce çift el onları alkış tufanına boğuyordu."