Geçtiğimiz yüzyılda, "Gerçek Bir Patron" olmak çok kolaydı. Nedeni de şuydu: Yaptığınız işe biçtiğiniz sayıda kişiyi işe alıp, onlara ne yapmaları gerektiğini söylerdiniz. Sonra da onlara asgari bir ücret öderdiniz. Tamam! Eğer sizin istediklerinizi yapmazlarsa, "Kendileri etti, kendileri buldu" deyip, işten atıverirdiniz. Tertemiz bir iş işte... Tabii tüm bunlar, çalışanlarının ellerinde hiçbir silahları olmadığı anlamına gelmiyordu. Etkiye tepki bir doğa yasasıydı. Bu onları, rutin işleri dışında etliye sütlüye karışmayan, kendilerine ek iş verilmesinden hiç hoşlanmayan insanlar haline getirdi.Fakat zaman kuş gibi uçup gitti. Yirmibirinci yüzyılın eşiğine geliverdik. Yaşam tarzları değişti. İşler, güçler ve işçiler değişip başkalaştı. Günümüz patronları, çağın "ilginç" talepleriyle karşı karşıya kaldılar. Karar mekanizmaları eskisi gibi yavaş çalışmıyor artık. Şimdi her şeyin anında çözümlenmesi gerekiyor...Peki, günümüzde "Gerçek Bir Patron" olmanın kuralları nelerdir? Modern çağın gerçek patronları bu zorlu mücadeleye ne yanıt veriyorlar? İşte bu kitap, aradığınız kitap. Çalışan ve çalıştıran insanlar için iş yaşamında kaynak olacak bir başucu kitabı: "Gerçek Bir Patron Teşekkür Etmez."Aksoy Yayıncılık "Sosyal Barış Dizisi"nin bu kitabını da öteki kitaplar gibi ilgiyle okuyacak ve iş yaşamınıza başka bir gözle bakmaya başlayacaksınız. İş yaşamınızla birlikte bütün yaşamınız değişecek ve her şey güzelleşecek!..