Ebu-Leys es-Semerkandî, ğıybetin dört türlü olduğunu söylerdi:
Küfür olan ğıybet, nifak olan ğıybet, ma’siyet (günah) olan gıybet ve mubah olan
ğıybet.
1. Küfür olan ğıybete gelince; bu, bir kimsenin müslüman bir kimse hakkında
ğıybet etmesine karşılık kendisine, o müslümanın ğıybetini yapma denilince: “Hayır onun
gıybeti yapılır, ben gerçekten de dediklerimde doğruyum” derse, Allah’ın haram kıldığını
helâl kılmış olur. Kim de Allah’ın haram kıldığını helâl kılarsa -Allah’a sığınırız- kâfir olur.
2. Nifak olan gıybete gelince; bu da bir insanın ğıybetini, onu tanıyabilecek insanlar
arasında adını vermeden yapmaktır. Bununla nefsini takva sahibiymiş gibi göstermek
ister. Halbuki o, bilinen bir kimsenin ğıybetini yapmaktadır. İşte bu, nifak için yapılan
ğıybettir.
3. Ma’siyet olan ğıybete gelince; ğıybetini ettiği insanın, ğıybetinin haram
olduğunu bilerek ve onun adını vererek aleyhinde konuşmaktır. Bunun günah olduğunu
itiraf edenin yaptığı ğıybetten dolayı tevbe etmesi gerekir.
4. Fıskını ve bid’atini açıkça izhar eden kimsenin aleyhinde konuşmak ğıybet
değildir. Aksine o, bununla ecir sahibi olur. Çünkü insanlar faciri tanıyınca ondan
sakınırlar.