Cecilia Manguerra Brainard'ın, Japonların 1941 yılında Filipinleri işgal etmesini temel olarak yazdığı bu romanda, efsane ve menkıbeler, Filipin insanının acısı ve trajedisiyle birlikte dokunmuş.
Dokuz yaşındaki Yvonne, direniş hareketine katılmak üzere ailesiyle birlikte ormana kaçtığında, akıl almaz ölümlere ve yıkımlara tanık oluyor. Terör ve ümitsizlik karşısında, huzuru ancak, kendi halkının nesilden nesile aktardığı hikayelerde buluyor. Özellikle, kadın savaşçı Bongkatolan'ın ve merhametli Gökkuşağı Tanrıçası'nın efsaneleri, ona güç ve ümit veriyor. Yvonne, bu eski efsaneleri ve kendi yaşamış olduğu destanı korumaya karar veriyor. Savaş bulutları altında, bu silahtan daha fazla kuvvetle ve belirginlikle donatacak...
Filipin halkının toplu acıları ve kahramanca karşı koyuşunun bir keşfi olan "Gökkuşağı Tanrıçası Ağladığında", Filipinleri, bizlere işin iç yüzünü bilen birinin gözlerinden sunuyor ve Amerikalı okurlara, tamamen yabancı oldukları bir dünya ve dokunaklı bir olgunluğa sahip bir çocuk hakkında sıradışı bir okuma deneyimi kazandırıyor.